AMACIMIZ SADECE PAYLASIM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

AMACIMIZ SADECE PAYLASIM


 
AnasayfaPortalliGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 4 Nisan '97--kara gün

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
LaViNYa
site sahibi
site sahibi
LaViNYa


Mesaj Sayısı : 1397
Kayıt tarihi : 19/03/07

4 Nisan '97--kara gün Empty
MesajKonu: 4 Nisan '97--kara gün   4 Nisan '97--kara gün EmptyPerş. Nis. 12, 2007 7:38 pm

4 Nisan 1997'de görkemli bir cenaze töreni ile toprağa verilen MHP lideri Alparslan Türkeş, Türk siyasî tarihine farklı dönemlerde değişik düşünce ve tutumları ile damgasını vuran, karizmatik ve etkin bir politikacı olarak geçecektir. 1940'ların ve 1950'lerin Turancısı ve radikali, 1960'ların darbecisi ve devrimcisi Başbuğ, 1970'lerden sonra ve özellikle son yıllarda Türk siyasal yaşamında, "akil adam" (wise man) mertebesine ulaştı. Kavgaların ve kargaşanın hâkim olduğu bir ortamda Türkeş sağduyunun, hoşgörünün, uzlaşmanın güçlü bir sesi oldu. Her türlü aşırılığa ve özellikle şiddete karşı çıktı. Siyaset yelpazesinde partisini merkez sağ çizgiye oturttu. Bu arada ******çülüğü ve özellikle lâikliği büyük bir inançla savunmaya devam etti.

Alparslan Türkeş'in vefatı, kuşkusuz partisi için olduğu kadar Türkiye için de büyük bir kayıptır. Bu kritik dönemde onun temsil ettiği uzlaşma ve sağduyuyu ve aynı zamanda modern Cumhuriyet'in temel ilkelerini savunan bu çaptaki bir siyaset adamının yok olması, gerçekten önemli bir boşluk yaratıyor. Dileğimiz bu boşluğun da çeşitli eğilimli politikacılar arasında yeni tartışma ve sürtüşme kaynağı olmaması, aksine onun son zamanlarda ısrarla savunduğu görüşlerin ve politikaların bir miras sayılması ve de özellikle yandaşlarının onun izinde yürümeye devam etmesidir... Türkeş son yıllarda değişen dünya koşullarına paralel, çağdaş yeni stratejiler oluşturmuştu. Her türlü bağnazlığa ve ırkçılığa karşı çıkıyordu. Uluslar arası plâtformda eski düşmanlıkların, kin ve nefretin terk edilerek yeni dostluk sayfalarının açılmasını öneriyordu. Ekonomide özelleştirmeyi ve serbest piyasa kurallarını savunuyordu... Batıda bazıları, Başbuğ'u hâlâ bir "Führer" olarak anımsıyor. ("Le Monde"un önceki günkü yazısı buna örnektir) Yukarıda belirttiğimiz gibi, Türkeş'in görüşlerinde ve davranışlarında büyük bir evrim gerçekleşmiştir. Fransa'da Le Pen -ve diğer Avrupa ülkelerinde benzerleri - ırkçı düşünceleri dile getirirken, Türkeş'in tam aksine çeşitli ırk, din ve kültürlere sahip insanların aynı ulusal ülküler etrafında birleşmesinin mümkün olduğunu söylüyor, ayırımcılığa karşı entegrasyonu savunuyordu.
Başbuğ'un sadece ırk veya din farkı nedeni ile değil, ideolojik farklılıklar yüzünden de karşılıklı vuruşmalara karşı çıktığı unutulmamalıdır. Türk solunun önde gelenlerinin -ve hatta bizzat merkez çizgiye gelen eski Marksist devrimcilerin -dahi, bugün Alparslan Türkeş'in ölümünün ardından, övücü beyanlarda bulunmaları veya onun bu niteliğini vurgulayan makaleler yazmaları, çok anlamlıdır...
Türkeş, 21'inci yüzyılın bir "Türk asrı" olması için çalışmak gerektiğini, bunun da akılcı politikalar izlemekle mümkün olduğunu söylüyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.hepsibizde.tr.cx//www.radyohepsibizde.tr.cx
 
4 Nisan '97--kara gün
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
AMACIMIZ SADECE PAYLASIM ::  :: Türkiye ve Dünya Tarihi-
Buraya geçin: